Başkomutanlık Meydan Muharebesi
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Başkomutanlık Meydan Muharebesi | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Parçası olduğu Türk-Yunan Cephesi | |||||||
|
|||||||
Taraflar | |||||||
Yunanistan | TBMM Hükümeti Ordusu | ||||||
Kumandanlar | |||||||
Hatzianestis | Mustafa Kemal Atatürk | ||||||
Güçler | |||||||
350,000 | 60,000 | ||||||
Bu savaşın öncesi ve sonrasındaki gelişmeler Türk-Yunan Cephesi makalesinde incelenmiştir |
Yunan Cephesi |
---|
1. İnönü - 2. İnönü - Kütahya-Eskişehir - Sakarya - Büyük Taaruz |
Başkomutanlık Meydan Muharebesi (diğer adıyla Büyük Taarruz) 26 Ağustos - 30 Ağustos 1922 arasında yapılan, Türk tarihinin en önemli zaferlerinden birisidir. Bu savaşı Başkomutan Mustafa Kemal doğrudan kendisi yönettiği için “Başkomutanlık Meydan Savaşı” denir.
Konu başlıkları |
[değiştir] Öncesi
Sevr Antlaşması'nı Türklere kabul ettirmeyi gaye edinen İngilizler, Sakarya'dan sonra başlattıkları diplomatik girişimleri bir süre daha devam ettirmişlerdir. Ancak TBMM Hükümeti Misak-ı Milli'den ödün vermek niyetinde değildirler. Sakarya yenilgisinden sonra müdafaa durumuna geçmek zorunda kalan Yunan ordusu, Eskişehir-Afyonkarahisar hattına geri çekilerek, gerekli korunma tedbirlerini alırken, Türk Genel Kurmayı Yunanlılar toparlanmadan taarruza geçilmesi düşüncesindedir.
[değiştir] Hazırlık
Başkomutan Mustafa Kemal, Anadolu'yu işgal eden ordulara kesin darbeyi indirmek istiyordu. Doğu ve Güney cepheleri tam anlamıyla güvenlik altına alındığından buralardaki birlikler gizlilik içinde Batı Cephesine kaydırıldı. Ordunun eksiklikleri giderildi. 29 Mart 1922'de Ilgın manevraları yapıldı. Rus heyeti Mustafa Kemal'in Yunanlıları yenebileceğini Rusya'ya rapor etti. Rusya'dan bir kısım malzeme yardımı geldi. Bu manevralara Mustafa Kemal, İnönü, Rus büyük elçisi, Azerbaycan büyük elçisi katıldılar. Suvari Kolordusunun komutanı Fahrettin Altay Paşa'ydı. Ilgın'da her yıl gençler gölle gecesi yaparak 29 Mart manevralarını kutlarlardı. Bu geceleri başlatan ve gelenek haline getiren Atilla İspir isminde bir hukuk öğrencisidir.
Mustafa Kemal, Haziran 1922'de taarruz kararı aldı. 6 Ağustos 1922'de orduya gizlice taarruz için hazırlanması emri verildi. Mustafa Kemal Akşehir'e gelerek komutanlarla toplantı yaptı. Toplantıda 26 Ağustos taarruz günü olarak belirlendi. Taarruz Afyon'un güneyinden Dumlupınar yönüne doğru baskın şeklinde başlayacak ve sonra da meydan savaşına dönüştürülerek düşman kuvvetleri tümüyle yok edilecekti.
[değiştir] Büyük Taarruz
14-15 Eylül 1921 tarihinden geçerli olmak üzere seferberlik ilan edilerek, 1899, 1900,1901 doğumlular silah altına alınmış, ordunun asker eksiği tamamlanmıştır. Türk kuvvetlerinin araç ve malzeme eksikleri de çeşitli kaynaklardan tamamlanmaya çalışılmıştır. Başta İstanbul'daki silah depolarından büyük fedakarlıklarla kaçırılan silahlar, İnebolu üzerinden Anadolu'ya nakledilmiştir.
İtilaf Devletleri'nden kamaları alınarak işe yaramaz hale getirilen Türk topları, ilkel aletlerle kullanılır hale getirilmiştir. Sıkıntısı çekilen bazı silahlar da Ruslardan, İtalyanlardan ve Fransızlardan satın alınarak karşılanmaya çalışılmıştır. 6 Mayıs 1922'de başkomutanlık süresi uzatılan M. Kemal Paşa, artık taaruza geçilmesi düşüncesindedir. M. Kemal bu düşüncesini Haziran ortalarında Genel Kurmay Başkanı Fevzi Paşa, Savunma Bakanı Kazım Özalp ve Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşalara açmış ve 15 Ağustosa kadar hazırlıkların tamamlanması kararlaştırılmıştır.
TBMM bu hazırlıkları yürütürken, barışı engelleyen taraf durumuna düşmemek için, diplomatik çabaları sürdürmüş ve Fethi Okyar'ı Avrupa'ya göndermiştir. İngiltere'nin barış yolunu tamamen kapatması, şimdiye kadar ertelenen taarruz kararının uygulamaya konmasını kaçınılmaz kılmıştır.
Mustafa Kemal Paşa, ordunun taarruz hazırlıklarını büyük bir gizlilik içinde sürdürmüştür. Taarruzu gizlemek için Temmuz ayı sonunda ordu birlikleri arasında bir futbol turnuvası düzenleyerek komutanlarla topluca görüşme imkanı sağlamıştır.
26 Ağustos 1922 sabahı saat 04.30'da Türk topçusunun Kocatepe’den başlattığı taarruzda Türk ordusu, Yunan kuvvetlerinin büyük bölümünü yok etmiş, kaçabilenler de 1 eylül 1922 günü Atatürk'ün verdiği "Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!" emriyle, Türk kuvvetlerinin takibi altına alınmıştır.TBMM bile, taarruzdan savaş başladıktan sonra haberdar edilmiştir.Siklet merkezi 1. Orduda olmak üzere, 1. Ordu güneyden, 2. Ordu kuzeyden taarruzla, harekat kısa sürede başarılı bir şekilde gelişti. Yunan savunma hattı parçalandı. 26/27 Ağustos gecesi Yunan mevzileri ele geçirildi. 27 Ağustos’ta Türk Ordusu Afyon’u Yunan işgalinden kurtardı.
Büyük bir gizlilik içinde başlatılan taarruz Yunan ordusunun geri çekilmesine neden olmuştur. Yunan ordusu kısa bir süre içinde Afyon'u Türk ordusuna bırakmıştır.Yapılan muharebeler 30 Ağustos'ta büyük bir zaferle sonuçlanmıştır. Büyük Taarruz'un 30 Ağustos 1922'de gerçekleşen kısmını Mustafa Kemal Paşa, bizzat ateş hatları arasında "Başkomutan" sıfatıyla yönetmiştir. 9 Eylülde Yunanlılar tamamen İzmir'den çıkarılmış, 9 Eylülden 18 Eylüle kadar da Batı Anadolu'nun Yunan istilasından temizlenmesi işlemi gerçekleşmiştir. Böylece 26 Ağustosta başlayan Büyük Taarruz, 15-20 gün gibi kısa bir sürede, itilaf devletleri tarafından en son askeri teknolojiyle donatılmış 250.000 kişilik Yunan ordusunu ne olduğunu anlayamadan kuşatılarak imha edilmiş ya da esir alınmıştır.Böylece Yunan ordusunun yeni bir savunma oluşturması engellenmiştir. Bu muharebede Mustafa Kemal Paşa'nın orduyu bizzat yönetmesi nedeniyle 30 Ağustos Zafei'ne Başkomuatnlık Meydan Muharebesi adı verilmiştir.
[değiştir] Sonuçları
- Bu zafer, İslam dünyasında Hıristiyanlığa karşı bir başarı olarak değerlendirilmiştir.Asırlardan beri Batılıların "Şark Meselesi" adı altında, Müslüman Türkleri Anadolu'dan atmaya yönelik hedefleri bu zaferle sonuçsuz bırakılmıştır.
- Türk milletinin kendine güven duygusunu yükseltmiş, milli kudret ve yeteneğin yeniden canlanmasını sağlamıştır.
- Yeni Türk Devleti’nin temeli olmuştur.
- Öldüğü sanılan ve mirası paylaşılmaya yeltenilen Türk milletinin yaşama hakkı ve yeteneği olduğu dünyaya kabul ettirilmiştir.
- Misak-ı Milli büyük ölçüde gerçekleştirilmiş, bütün düşmanlar Anadolu'dan atılmıştır.
- Mudanya Mütarekesi ile Lozan Konferansı’na dayanak olmuştur.
- Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile Anadolu’nun sonsuza kadar Türk yurdu olarak kalacağı bütün dünyaya kanıtlanmıştır.